Matesis Mühendislik olarak bize biraz marka hikayenizden bahseder misiniz?
Aslında mesleki hikayemiz insanın ateşi keşfi ve yerleşik hayata geçmesiyle başlıyor. İnsanoğlu hem konfor hem de üretim ihtiyacını karşılamak için ısıyı, suyu ve havayı bir yerden başka bir yere taşımak için çok çeşitli yöntemler geliştirmiştir. Binlerce yıllık geçmişi olan bu hikaye, günümüzde mekanik mühendislik olarak tanımlanmış olup, Matesis Mühendislik olarak ana hizmet kolumuzu oluşturmaktadır.
2016 yılında kurulan ve 2 kurucu ortağıyla mekanik mühendislik alanında İzmir’de hizmet vermeye başlayan firmamız; yapıların ısıtma, soğutma, havalandırma ve yangın söndürme gibi alanlarında proje tasarımı ve uygulamasına yönelik neredeyse tüm Türkiye’ye ve belirli yurt dışı lokasyonlarına hizmet vermektedir. Kurulduğu günden bugüne yaklaşık 1.5 milyon m2’lik alanı kapsayan proje tasarımı ve yaklaşık 250 bin m2’lik şantiye uygulama alanında hizmet vermiş bulunmaktayız.
Matesis Mühendislik olarak hizmet verdiğimiz tasarım, danışmanlık ve taahhüt alanlarında günümüz modern kompleks yapılar için gelişmiş teknoloji, bilgi ve deneyimi ekleyerek mekanik projelerde doğru malzeme, optimal maliyet ve zaman çözümleri üretmeyi hedef edindik. Çevre, enerji gibi analizleri işin başında yaparak hem üreticiye hem hem de yatırımcıya kazandırmak, çalışma felsefemizin temelini oluşturmaktadır. Marka hikayemizin temelinde de işverenlerimizin taleplerini doğru bir biçimde anlayıp, analiz ederek en optimum çözümleri üretmek ve yaratılan bu değerin en verimli şekilde kullanılması yatmakta. Bu sebeple kurulduğumuzdan bugüne “çözüm üretir, değer yaratır” mottosuyla hareket etmekteyiz. Bugün 14’ü beyaz yakalı ve mühendis, 34’ü mavi yakalı olmak üzere 48 kişilik personelimizle işverenlerimize hizmet vermekteyiz.
Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?
Günümüzde insanların çok büyük bir çoğunluğu yaşamlarının çok önemli bir bölümünü kapalı alanlar da geçirmektedir. Bu sebeple içinde yaşadığımız veya zaman geçirdiğimiz mekanları da bizlerle yaşayan canlı mekanizmalar gibi görebiliriz. Bu sebeple yapmış olduğumuz işi, aynı insanın dolaşım ve solunum sistemi olarak görüyoruz. Yani yapıların dolaşım ve solunum sistemlerini kurgulayarak en etkin biçimde çalışması için çözümler üretiyoruz.
Endüstriyel tesisler, AVM’ler, hastaneler, oteller, iş merkezleri, özel mağazalar ve konutlar hizmet verdiğimiz alanların başında gelmektedir. Kısacası üretimin olduğu ve insanların yaşadığı bütün alanlar, hizmet kapsamımıza girmektedir. İnsanların konforlu bir ortamda yaşaması ve üretim faaliyetlerinin en verimli şekilde yürütülmesi alanlarında hizmet vermekteyiz de diyebiliriz.
AVM’lerin havalandırma sistemleri Covid-19 sebebiyle çok tartışılmıştı. Isıtma soğutma-havalandırma sistemlerinde hijyen nasıl sağlanıyor?
Pandeminin başlamasıyla birlikte dünya sağlık örgütü virüsün temas yoluyla bulaştığını ve hava yoluyla bulaşmadığını açıklamıştı. Ancak sonrasında yapılan çalışmalarda virüsün havada belirli bir süre asılı kalarak hava yoluyla da bulaşabildiğini gösterdi. Bu sebeple insanların bir arada zamanların geçirdikleri özellikle AVM’lerin havalandırma sistemleri de gündeme gelmişti. Havalandırma cihazları aracılığıyla havadaki partikül, toz, mikrop ve bakteri ve virüsleri çeşitli filtre sistemleri ile tutabildiğimiz gibi UV ışınlarını da kullanarak yok edebilmekteyiz. Her ne kadar farklı kullanım alanlarında sağlanması gereken hava kalitesi ulusal ve uluslararası yönetmelik ve standartlarda belirlenmiş olsa da pandemiyle birlikte hava kalitesi ön plana çıkan bir etken oldu. Ameliyathanelerde ve laboratuvarlarda tam hijyenik ortamı havalandırma cihazlarıyla sağlayabiliyor olsak da AVM gibi büyük hacimlerde bunu sağlayabilmek yatırım ve işletme maliyeti olarak çok fizibil olmamaktadır. Buna rağmen birçok AVM iç hava kalitesinin arttırılmasına yönelik çalışmalar yaparak yukarıda belirtilen filtre ve UV Işınıyla çalışan havalandırma cihazları kullanarak bulaşma durumunu aza indirmek gibi çalışmalar yapmıştır. Bugüne kadar Ege bölgesinde 4 AVM yönetimine ve 8 mağazaya bu konuda hizmet vererek çok olumlu dönüşler aldık. Ancak yine de şunu belirtmekte fayda var ki kurulacak en iyi havalandırma sistemi sosyal mesafe ve maske kullanımından daha etkili olmayacaktır.
İzmir’den Diyarbakır’a kadar çeşitli illerde projeler gerçekleştiriyorsunuz. Bu projelerde bizzat yerinde mi oluyorsunuz yoksa ofisten kontrol mu sağlıyorsunuz?
Aslında sadece yurt içinde değil özellikle Afrika, Ortadoğu ve Türkiye Cumhuriyetlerde de birçok proje tasarım işleri gerçekleştirdik. Somali’den Irak’a, Türkmenistan’dan Azerbaycan’a birçok projenin içinde bulunduk. Daha önce de belirttiğimiz gibi, her yapının ihtiyacı farklı olup, yerinde sorun tespit yapılması gerekli olduğu durumlarda yerinde bulunabiliyoruz. Mesleğimizde uzaktan yazılacak hiçbir reçeteyi doğru bulmayız. Bu sebeple yerine gidip, problemi görüp, en uygun çözümün karar verilmesini doğru buluruz. Buna ek olarak, bir yapının uygulamasında bulunacak isek projeye özel bir uygulama ekibi oluşturarak yerinde organizasyon sağlayabiliyoruz.
Bir sektör sınırınız var mı? Şimdiye kadar hangi sektörlerde hizmet verdiniz?
Daha önce de belirttiğimiz gibi üretim faaliyetinin gerçekleştiği ve insanların bir arada zaman geçirdiği bütün yapılar hizmet alanımızı oluşturmaktadır. Bu anlamda herhangi bir sektör sınırımız bulunmamaktadır. Ancak ortaklık yapımız ve yönetim kadromuz makina mühendislerinden oluşmasından dolayı, sanayi üretiminin ülkemizin kalkınması açısından çok önemli bir faktör olduğunu düşünmekteyiz. Bu sebeple toplumsal bir görev olarak da gördüğümüz sanayi tesislerinin üretim faaliyetlerinin verimli bir şekilde sağlanması için çalışmalar yapmaktayız. Şu ana kadar 24 farklı sanayi tesisinin üretime geçmesi için proje dizaynı ve uygulama hizmeti vermiş bulunuyoruz.
Biraz bize tamamladığınız ve içinde bulunduğunuz projelerden bahseder misiniz?
Biraz önce de bahsettiğimiz gibi şantiye uygulama alanı olarak 250 bin m2 ve 73 farklı yerde hizmet verdik. Son zamanlarda yapmış olduğumuz işleri sıralarsak, Tavuk Dünyası Ankara Üretim Tesisi, İzmir Urla Bamboo AVM, Eldor Electronics Üretim Tesisi ve Akzo Nobel Toz Boya Üretim Tesisi’ni sayabiliriz.
Geleceğe yönelik çalışmalarınız ve projeksiyonunuz nelerdir?
Yeni kurulan Dikili Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 28 dönümlük bir arsa planlarımız bulunmaktadır. Burada önümüzdeki 5 yıl içerisinde termal tarım faaliyetleri de gerçekleştirmek hedefindeyiz. Mesleğimizin olmazsa olmazı enerji verimliliği olmasından kaynaklı bu alanda yoğunlaşmak istiyoruz. Bu sebeple termal tarım alanında da çalışmalarımız devam etmektedir.
Kaynak: Franchise Market